Ayın En Çıplak Günü - Buket Uzuner

Savunmasız, gösterişsiz, direnmesiz günler demekmiş. Güzel öyküler var kitapta. İlk öyküde bir adam sabah uyanınca birden kendini bir kadın olarak buluyor. Bedeni bir kadın bedenine dönüşmüş. Sokağa atıyor kendini. Yılışık adamlar laf atıyorlar önce. Bir taksiye atlıyor. Şöför bir restorana gitmeyi telif ediyor. Sevdiği ve kadın haklarına saygılı erkek arkadaşlarıyla dertleşmeye gidiyor onu yatağa atmayı teklif ediyor arkadaşı. Bir de üstelik adet görmeye başlamasın mı. Erkeklere kadın olmanın ne demek olduğunu anlatan güzel bir öykü. Diğer öyküde yazar Petersburg'da Dostoyevski'nin evinde onunla karşılaşıyor ve yaşamı ve eserleri hakkında sohbet ediyorlar. Derin komadaki bir hastanın çevresinde olan biteni değerlendirdiģi yaşamının muhasebesini yeptığı öykü de güzel. Okumaya değer bir kitap.