1865'te Bombay yakınlarında doğdu. Babası eyaletin başbakanı. İçe kapanık bir çocukluk. Okulda başarısızdı. 13 yaşında yine 13 yaşında bir kızla evlendirildi. 1888'de Londra’ya gitti. Hinduların kutsal kitabı Bhagavat Gita’yı orada okudu. 1891 hukuk fakültesini bitirip Bombay’a döndü. Güney Afrika’da bir avukatlık işi aldı. Orada bir trende birinci mevki bileti olduğu halde rengi koyu olduğu için trenden atıldı. Bu olayı "yaşamımın en yaratıcı deneyimi’’ olarak anlatıyor. Gandi Afrika’da 20 yıl çalışmıştı. Orada renk önyargısıyla savaştı. O yıllarda azla yetinme felsefesine kapıldı. Yemekte, cinsellikte, duygularda ve konuşmada perhize başladı. Yaşamının sonunda benzer bir felsefeye kapılmış olan Tolstoy’la yazıştı. Güney Afrika yılları Hint azınlığın birçok hakkını kazanmasıyla sonuçlandı. Hindistan’a döndükten sora Tagore ona Mahatma lakabını verdi. Tagore ile arkadaşmışlar. Gandi Hindistan’ın bağımsızlığının nüfusun % 80'ini oluşturan köylülerin kalkınmasıyla başarılacağına inandı. Bir kulübede oturuyordu. Giysisi beyaz bir bez ve sandaldı. Gandi barışçı ve uzlaşmacıydı . Ülkeyi dolaşarak yüzbinleri harekete geçirdi. O hinduların geleneksel uysallığını kahramanlığa dönüştüren bir savaş yöntemi uyguladı. Bu büyük adamın yaşamını ayrıntılı okumak isterseniz.
Comments