Yazar bu kitabıyla Yunus Nadi roman ödülünü almış. Bir masal roman bu. Okurken bir köy odası hayal ediyorsunuz. Genç yaşlı köylüler bir dizlerini altlarına alıp oturmuşlar. Derken dedelerden biri başlıyor "Bir zamanlar bir köye bir kaplan dadanmış. Köyün sokaklarında gezip dolanmaya başlamış. Köylüler de onu sevmişler.’’, diye başlayıp kaplanın aşık olduğu kızı düğünden kapıp kaçırması öyküsünü anlatıyor. Lafı ağzından orta yaşlı bir köylü alıyor. ‘’Vaktiyle bir aslanla bir ceylan vardı. Ceylan ormanın kırmızı gözlü bir suretidir.’’, diye başlayıp o da bir mesel anlatıyor. Sıra gençten birine gelince Zeyrek ile selvi boylu ak yazmalı Kelime’nin sevdası dökülüyor ortaya. Adamlar birbiri ardından kimi duyduğu bir öyküyü, kimi başından geçen bir olayı, kimi gördüğü bir düşü anlatıyor. Dekameron gibi günlerce sürüyor öyküler. Tam 58 öykü. Aslında köy odası falan yok. Ben öyle hayal ettim. Yakıştırdım. Öyküleri bize Zeyrek oğlan anlatıyor. Kimi başından geçmiş, kimini arkadaşı cüce Ümmik anlatmış , kimini de ordan burdan duymuş. Masal dinlemeyi severseniz hoş bir kitap.
Comments