
Yalın bir dille yazılmış, tanıdık hüzünlere kapı açan öyküler. Kimi hayata dönüş operasyonunda kömür olan kocasının cesedini tanımaya çağrılan kadının, kimi Libya’ya çalışmaya giden babasının işyerinde çıkan bir yangında öldüğünü öğrenen çocuğun, kimi kendisini döven ve parasını başka kadınlarla yiyen kocasını öldüren kadının hüznü. Oğulları dağa çıkan, onlarla karakol komutanı arasında kalan yaşlı kadının çaresizliği, kötü hastalık tanısı alan Amcaya her gün besliyor sanarak bir kaplumbağa bulup götüren çocuğun amcanın onları beslemeyip yediğini öğrenince duyduğu vicdan azabı, bir plaj kafesinde garsonla sohbet eden kadının yalnızlığı, antikacı dükkanındaki bir çerçeve içinde aynı kadına ait biri güzel biri çirkin iki fotoğrafın gizemi, hastane penceresine konan kumrunun yuva yapacak ağaç kalmadığından, bu kirlilikte nefes almakta zorlandığından, leyleklerin getirdiği haberlere bakarsa dünyanın hiç iyiye gitmediğinden dert yanması, sinmiş satırlar arasına.
Fotoğraf : Ayşe Beyazova
Bình luận