Kanada’lı yazar kitabın önsözünde ‘’Bolivya’da ücra bir Mennonit kolonisi olan Manitoba’da pek çok kız çocuk ve kadın sabahları uyuşukluk hali ve acıyla uyanıyordu. Bedenleri çürük içindeydi. Önceleri bu olaylar hayaletlere ve iblislere dayandırıldı. Kadınların günahları yüzünden tanrı tarafından cezalandırıldıklarına inanıldı. Çoğu kadınlar yaptıkları zinanın üstünü örtmekle suçlandı. Sonunda kolonideki sekiz erkeğin kadınları bir uyuşturucuyla bayıltıp tecavüz ettikleri ortaya çıktı. Hapis cezası aldılar. Bu kitap gerçeklere kurgu yoluyla bir tepkidir’’ diyor. 2005-2009 arasında 300 kişiye tecavüz edilmiş, aralarında 3 yaşında çocuklar da var. Failler çoğu kez akrabadan biri. Kardeş, kuzen, amca ve dayı. Kadınlar öyle baskı altında ki bir bölümü failleri affetmezlerse cennete giremeyeceklerine inanıyorlar. Kadınlar bir toplantı yaparak kolonide kalıp bu durumla savaşmayı ya da koloniyi terketmeyi tartışıyorlar. Sonunda bölgeyi terkediyorlar. Kadınlar konuşmalı, sustukça sömürü artıyor.
Fotoğraf : Ayşe Beyazova
Comentários