Kadın yazar Türk asıllı bir İran’lı. Bir psikiyatrist. Mollaların hoşuna gitmediği için Paris’e kaçmış. 1985'te orada ölmüş ve Sadık Hidayet’in yanına gömülmüş. Bu kitapta deniz kıyısındaki balıkçılıkla geçinen bir köy halkını anlatıyor. Okuma yazma bilmeyen köylüler okuma bildiğini ve molla olduğunu söyleyen biri tarafından kolayca kandırılıyorlar. Başlarına gelen doğa olaylarını dua ederek ve davul çalarak defetmeye çalışıyorlar. Kadınlar erkeklere göre ikinci sınıf ve doğururken ölmek olağan. Bir hasta olunca uzak bir köydeki bir musevi doktora götürüyorlar. Doktor bilim dışı yollarla tedaviye çalışıyor. Köye gelen her yabancı korku ve titremeye yol açıyor. Köylüler aynı zamanda üç kağıtçı. Gelenlerin sırtından geçinmeye çalışıyorlar.İran birçok bakımdan bize benziyor.
top of page
bottom of page
Comments