''Çok iyi eğitim almış yetişkin bir adam, yirmibeş yıldır masrafları kamu tarafından karşılanmak suretiyle bu sınıfta oturuyor ve öğrencilerin sıkılıp sıkılmadıklarını dikkate almaksızın ortak kültür mirasımıza ait edebi eserlerin bir bölümünü ders olarak işliyordu'' diyor yazar kitabın kahramanı Elias Rukla'yı anlatırken. Bu orta yaşlı, yaşamının Truman Capote'nin bir romanına konu olmasını özleyen, karısı kendisini sevdiģini hiç söylemmiş olan, öğretmenler odasında maçlar ve taksitlerden başka bir şey konuşulmamasından şikayetçi, öğrencilerinin derslerini ilginç bulmadığını bilen lise edebiyat öğretmeni bir gün dersten çıkınca bir bunalım geçirir ve yaşamını sorgulamaya başlar. Bu sorgulamada okur da kendini bulacaktır.
top of page
bottom of page
Comentários