Çocukluğu annesinin duygusal istismarıyla geçmiş, babasız bir kız çocuk. Hiç arkadaşı olmamış, hiç oynamamış, hiç dondurma yememiş, hep ders çalışması istenmiş, aşırı bir disiplinle büyütülmüş, boğucu bir ev ortamında yaşamış. Ondokuz yaşında evinden kaçıp anneannesinden kendine kalan eve yerleşiyor. Orada bir sandık buluyor. Sandıkta kendine yazılmış bir mektup var. Anneannesi ona Mevlana’nın kedisi Müezza’yı anlatıyor.Müezza bir gül bahçesinde doğmuştur. Annesi üç renkli hatta rengarenk bir kedidir. Anneleri ona ve iki kardeşine insanları yaydıkları kokudan tanımayı öğretir. Birgün annesi ve kardeşlerinden ayrı düşer. Aç susuz sokaklarda dolaşırken Mevlana tarafından bulunur. Onun sevgi ve şefkat yayan kokusunu duyar. Onun kedisi olarak bize Mevlana’nın yaşamını, öğretisini anlatır. Romanın başındaki genç kız da Mevlana’yı öğrendikçe sevgiyi, hoşgörüyü öğrenir ve çocukluğunu mahveden annesini bile affeder.
top of page
bottom of page
Comments