Kitapta kar yok. Yazarın kar diye kastettiği Japonya’nın meşhur kiraz çşiçeklerinin hafif bir esintiyle nazlı nazlı dökülmesi. Kitabın ilk cildinde 30 yaşına gelmiş bir kızın evde kaldı telaşıyla evlendirilmeye çalışılması anlatılıyor. Eşe dosta haber bırakılıyor uygun bir talip bulmaları için. Bir talip bulununca önce aile büyükleri sülalesini araştırıyorlar uygun bulurlarsa kıza bir fotoğrafını gösteriyorlar. Sonra iki aile bir lokantaya gidiyor. Kızla oğlan birbirini görüyor. Beğenirlerse evlilik gerçekleşiyor. 1940'ların Japonyasında işler böyle oluyormuş. İkinci ciltte Kobe’deki korkunç sel felaketi ve tayfun ayrıntılarıyla anlatılmış. Ailenin küçük kızının kendileri gibi soylu olmayan yoksul bir adama gönül vermesi bir felaket olarak anlatılıyor. Elalem ne der diye karalar bağlıyorlar. Adamın ölmesiyle sorun çözülüyor. Üçüncü ciltte ortanca kardeş görücü usulüyle evleniyor. Küçük kız kardeş batı tarzı kıyafet terzisi olmak ve kendi ayakları üzerinde durmak üstelik eşini de kendi seçmek istediği için evden atılıyor. Yazar geleneksel Japon kültürüyle batı tarzının çatışmasını anlatıyor.
top of page
bottom of page
Comments