Romanda ‘’unutmak’’ yok aslında. Rüya bindiği otobüs kaza yaptığında kendisini sıkıştığı koltuktan çekip kurtaran İzzet amcayı unutmuyor. Özgür günlerce komada bilinçsiz yatan Rüya ‘yı unutmuyor. Fatma Yunan askerlerinin süngü darbeleri ile limana sürüklendikleri mahşeri kalabalıkta yitirdiği oğlu İzzet'i unutmuyor. Peyruze Yunanlı Yorgo’nun kucağından aldığı ve üç ay denizen üstünde bir gemide yaşadığı İzzet'i unutmuyor. Osman küçük adımlarla çeşmeye elinde kovalarıyla uçar gibi giden Sultan’ı ve güneydoğu Anadolu'dan köylerini terkedip yayan yapıldak, aç bi-ilaç yollara düşen köylüleri unutmuyor. Sultan aşkının peşinden giderken kaynanasının kucağından çekip aldığı ve odaya kitlediği küçük kızı Nuriye’nin çığlıklarını unutamıyor. Şeyhani kemerindeki altınları alıp kendisini terkeden askerleri unutamıyor. Yüreğe bir hançer gibi saplanan öykülerin romanı. Okunmalı.
top of page
bottom of page
留言