Yeni Dünya / Sabahattin Ali

Yazarın yüreğe dokunan taşra öyküleri. Hanende Melek’in karısının bileziklerini kendisine veren yaşlı dava vekilini bir gece zil zurna sarhoş evine götürdüklerinde karısının ve çocuklarının perişan hallerini görüp çantasından bilezikleri çıkarıp kadına vermesi, karda çamurda iki km.lik yolu bir dolu ayran güğümüyle yürüyüp istasyona ayran satmaya gelen küçük Hasan’ın o gün hiç ayran satamayıp köye dönerken yolda kurtlarla karşılaşması, yoksul çamaşırcı kadının hasta çocuğunu ısıtmak için onu koynunda yatırması ama sabaha çocuğun ölmesi, berber Yusuf’un kasabaya gelen bir kumpanyadaki kadına aşık olup karısını ve üç çocuğunu terkedip kadının peşinden gitmesi ve diğerleri. Genç yaşta öldürülmeseydi ne güzel öyküler, romanlar yazacaktı kimbilir.

Fotoğraf : Nüvit Tenekeci